Güney Kore son yıllarda ileri teknoloji kullanımının temel başarı kriteri olduğu pek çok sektörde olduğu gibi otomotiv sektöründe de kendini iyiden iyiye göstermeye başlayan bir ülke konumundadır.
G. Kore otomobili deyince ilk solukta aklımıza Hyundai ve Kia ikilisi gelir. G. Kore üretimi arazi aracı denilince ise bu markalara bir de Sssangyong firmasının adı eklenmektedir sıklıkla.
1954 yılından bu yana arazi araçları üreten Ssangyong firmasının dilimizde oldukça zor söylenebilen, sıklıkla da "komik" çağrışımlar yaptırması sebebiyle hafife alınan bir ismi olduğu kanaatindeydim. Ta ki, bu kelimenin çift ejderha anlamına geldiğini öğrenene kadar.
Kısa bir süre sonra bir başka Koreli üretici firma olan Daewoo adı altında yeniden satılmaya başlansa da, bu firmanın da kısa süre içinde iflas etmesi ile Ssangyong 2009 yılında yeni bir ortaklıkla dirilene değin otomotiv piyasamızdan silinmiştir.
Bu ortaklıkla piyasaya yeniden hızlı bir giriş yapan Ssangyong, (önceki kuşak) Mercedes-Benz teknolojisi kullanılarak geliştirilen güçlü ve ekonomik dizel motorları ve güvenilir klasik yağlı sistem tork konvertörlü otomatik şanzımanları ile dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok kısa sürede bilinirlik kazandı.
Büyükten küçüğe sırasıyla Rexton, Rodius, Kyron ve Actyon modelleri, geniş iç ve bagaj hacimleri, oldukça iyi donanım seviyeleri ve ekonomik-güçlü dizel motorlarıyla Crossover ve SUV segmentlerine hareket getirirken; üretim yerlerinin G. Kore oluşu ve marka bilinirliğinin görece sınırlı olması sebepleriyle potansiyel müşterilerinin aklındaki "Acaba" sorusunun mevcudiyeti sebebiyle satışları, yüksek donanım/genişlik/fiyat oranına rağmen beklenen miktarda olamadı.
Bendeniz de, bu "Acaba" sorusunun yanıtını bulmak için bu markanın gözüme en hoş görünen modeli olan Kyron'u test ettim. Tespitlerim ve sorularıma bulduğum yanıtlar aşağıdadır.
DIŞ:
Her şeyden önce 4.66 metrelik boyu, 1.85 metrelik eni ve 1.75 metrelik yüksekliği ile Kyron'un dış görünümü oldukça görkemli. Çekik gözlü ön farları, geniş-krom ön panjuru ve çıkık çamurluklarıyla Kyron önden adeta Mercedes'in güncel S Serisinin yükseltilmiş versiyonu gibi görünmekte. Arkaya doğru yükselen omuz çizgisi ile Kyron'un yan profili de açıkçası hoşuma gitti. Ancak oval altlı arka camın ve arka-üst kısmın "üzgün çizgili" duruşu, özellikle açık renkli modellerde aracın genelindeki görkemli duruş ile doğrudan çeliştiği ve araca yakışmadığı kanaatindeyim.
İÇ:
Aracın büyük dış boyutlarının çok da geniş bir iç kabine tekabül edememiş olduğunu ilk başta
belirtmeliyim. Ön kısımda ve tavan yüksekliği itibariyle ön ve arka kısımlarda bir sorun bulunmazken, özellikle arka koltuk yolcuları için diz ve omuz mesafesinin "yeterli"den öteye geçememekte.Sürücü odaklı dashboard konumlandırması ve bilhassa navigasyon ve multimedya sisteminin mevcudiyetiyle aracın ön kısmı göze hoş görünüyor. Arka koltuklar da yeterli boyutları ve orta kol dayamaya sahip olmaları sebebiyle sınıfı geçiyor.
Lakin kullanılan malzeme kalitesi ve işçiliğe gelince bütün olumlu göstergeler bir anda olumsuz dönmekten kurtulamıyor. Alabildiğine sert dokunuşlu ve ucuz görünümlü plastik kaplamalar, birbirini tam olarak tutmayan montaj aralıkları, 15.000km'deki test aracında oluşan kimi tuşlardaki yüzeysel soyulmalar ve araç içerisindeki tıkırtı sesleri Kyron'un eblkide en önemli handikapı oluyor.
1222lt'lik kocaman bagaj hacminin, asimetrik olarak yatırılabilen arka koltuklar ile daha da genişleyebilmesi ise Kyron sevdalılarının yüreklerine adeta serin sular zerk ediyor. Bagaj hacminden çok olumlu puan verdiğimiz Kyron'un buradaki temel eksisi ise, bagaj kısmı ile kabin kısmını net ve sağlam bir şekilde ayıran, pandizot veya şapkalık gibi kelimelerle adlandırdığımız parçanın basitliği (yahut eksikliği). Pandizot görevini görmesi için araçta konumlandırılan perde o kadar ince ve narin ki, kapalı konumda iken ne üstüne bir eşya koymak, ne de bagaj içerisinde ses çıkartabilecek nesneleri izole etmek bu materyalin yapabileceği görevler arasında tanımlanmış durumda.
SÜRÜŞ:
Kocaman boyutları ve 2 tona varan ağırlığıyla 2.0 litrelik turbo dizel motora sahip Ssangyong Kyron'dan asfaltta mucizeler yaratmasını ve GTI'larla kapışacak bir performansı beklemiyorsanız memnun kalabilirsiniz. Aracın sürüşüne dair izlenimlerimi aktarmaya geçmeden önce bir kaç teknik bilgiyi inceleyelim isterseniz:
Motor: 2.0 lt Common Rail Turbo Dizel
Güç: 140HP
Tork: 310NM
Aktarma:4x4
Ağırlık: 1920 kg
Bu veriler ile, 5 ileri tork konvertörlü klasik tip otomatik şanzımana sahip Kyron'un ortaya koyduğu performans ve tüketim verileri, aracın boyutları ve Türkiye koşulları göz önünde bulundurulduğunda gayet yeterli seviyede.
0-100kms hızlanma: 14.5 sn
Son Hız: 167 km
Aracın tüketimi de normal bir sürüş tarzı ile 100km'de ortalama 9 lt seviyelerinde.
Virajlarda orta-yumuşak ayarlı süspansiyonları sebebiyle biraz yana yatsa da boyutları ve ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda oldukça yeterli bir dinamik ortaya koyuyor Ssanyong. Düz yolda da kuvvetli bir rüzgar bulunmadığı takdirde gidişinin kararlı olduğu söylenebilir.
310NM'lik torku, 4x4 aktarması ve yerden yüksekliği ile hafif-arazide asfaltta olduğundan da başarılı Kyron.
Motorun dizel sesinin çok da rahatsız etmeyecek seviyede kabine sızması göz ardı edilirse. Gerek süspansiyon, gerekse kabin konforunun tatmin olduğu söylenebilir Kyron için.
Uygun fiyatı, kocaman boyutları, lüks Mercedes S serisine gönderme yapan şık ve görkemli ön görünümü, ekonomik ve yeterli performans koyan dizel/otomatik şanzımanlı motoru ve 4x4 aktarması, yeterli kabin konforu ve aksesuar seviyesi ve devasa bagajıyla Ssanyong Kyron aslında harika satış performansı yakalayabilecek bir G.Koreli SUV.
Lakin marka bilinirliğinin zayıf oluşu, düşük kaliteli iç materyalleri ve montaj işçiliğindeki sorunlar sebebiyle hedefi 12'den vuramıyor ve "Ucuz Fiyatlı Araç" kategorizasyonundan, kullandığı Mercedes mahreçli parçalara ve iddialı dizaynına rağmen, kurtulamıyor Kyron.
TEST KARNESİ:
Olumlu:
+Uygun fiyat
+Kocaman boyutlar
+Şık (bilhassa ön) görünüm
+Zengin aksesuar seviyesi
+Yeterli iç hacim
+Devasa bagaj hacmi
+Görece eknomik dizel motor/otomatik şanzıman kombinasyonu
Olumsuz:
-Kalitesiz iç materyaller
-Montaj işçiliği sorunları
-Bagaj ile kabinin ayrımı çok zayıf
-Dizel motor sesi kabine sızıyor
-Kullanım esnasında gelen tıkırtı sesleri
