İlk ve maalesef (şimdilik) son tamamen yerli otomobilimiz olan Devrim’i ihtiva
etmeyen bir Türkiye menşeili otomobil kitabının asla yazılmaması gerektiği
düşüncesindeyim. Zira görece küçük bir cüsse, ufak bir motor ve sempatik bir
tasarıma sahip olan bu mütevazi otomobil, 1961 yılında, tamamı Türk Mühendisleri
tarafından yalnızca 130 günde Eskişehir ilimizde bulunan TÜLOMSAŞ Fabrikasında bulunan
bir atölyede canla başla çalışılarak üretilmiştir.
29 Ekim 1961 tarihinde gerçekleştirilen Cumhuriyet Bayramı
kutlamalarında lansmanı bizzat devrin Cumhurbaşkanı Cemal GÜRSEL tarafından
yapılan Siyah Renkli Devrim Otomobili, maalesef deposuna yeteri kadar yüksek
oksanlı benzin konulmamış olması hasebiyle 100 metre kadar yürüdükten sonra
stop etti ve büyük özveri ve girişimcilik ruhuyla üretilen bu çok çok özel proje
milliliği son derece tartışılır olan devrin basın yayın organlarında uğradığı
kıya sıya eleştiriler sebebiyle seri üretime geçmek şansını yitirmiştir.
Halbuki bu talihsizliğin yaşanmasının hemen ardından benzini bittiği
için stop eden Siyah Devrim Otomobilinden inen Sayın Cumhurbaşkanı ve mahiyetindeki
kişiler, deposu dolu olan Krem Renkli diğer Devrim Otomobili Prototipiyle
Anıtkabir’e kadar gayet başarılı bir test sürüşü gerçekleştirmişler ve Atamızı
İlk Yerli Otomobilimiz ile ziyaret ederek ruhunu şad etmişlerdi.
Bugünlerde retro tasarımlı otomobiller çok revaçta malumunuz. Keşke bir
Türk girişimci çıksa da Devrim'i efsanevî tasarımını muhafaza ederek 21. Yüzyıl
teknolojisi ve standartlarıyla yeniden üretse diyorum.
Bırakın Ülkemizi, Dünyada dahi gayet iyi satış yapacağı ve Ülkemize
katma değer yaratacağı kanaatindeyim.
Düşünsenize bir değerli gurmeler: Tamamen elektrikli, tek şarjla 500 km
menzil sahip, 0'dan 100kms hıza 3 Saniyenin altında çıkabilen, tam otonom sürüş
sunabilen, Ceylan derisi ısıtmalı soğutmalı masajlı koltuklu, ambiyans
aydınlatmalarına ve Smart telefonlarla tam entegrasyon halinde çalışan
multimedya navigasyon sistemine sahip olan 21nci Yüzyılın Devri Otomobili.
Hayalî bile güzel.