12 Ekim 2009 Pazartesi

BMW 6.30i

ONUN MÜKEMMEL BİR GÖRÜNÜMÜ VAR, MAALESEF RUHU YOK



Sıcak bir Haziran akşamı BMWTeam Ankara üyelerimiz ile beraber katıldığımız Borusan Organizasyonunda test etme fırsatı bulduğum son dönemde piyasaya sunulan en gösterişli BMW olan 6 Serisi'nin 3.0'lık motorlu baz versiyonununa ilişkin sürüş izlenimlerimi aşağıda okuyacaksınız.

6.30i testi izlenimlerime geçmeden, öncelikle Borusan'ın her zamanki aşırı tutumluluğu ile gerçekleştirdiği organizasyonun yapısı üstüne bir kaç söz söylemek istiyorum.

1. Alışveriş merkezi otoparkının küçücük bir kısmında çadır kurup, milyon eurolar değerindeki araçları dipdibe parketmek,

2. Ankara'nın en yoğun trafikli yollarından biri olarak test parkuru belirlemek,

3. katılımcı kişinin etiketine göre test aracı kullandırmak, (6.30i test eden mutlu azınlıktan biri de bendim)

inanın BMW'ye hiç yakışmayan bir organizasyon ile karşılaşmamıza sebep oldu.

Borusan'a sitemlerimizi bildirdikten sonra gelelim 6.30i testine dair izlenimlerimize.


DIŞ



Resimde görüldüğü üzere test etmiş olduğum 6.30i, metalik siyah renkteydi. Meraklısının hastası olduğu siyah yerine aracın heybetini gösteren alpinaweiss (beyaz) veya titanium silber (gümüş), hiç değilse siena rot (bordo) olmasını tercih ederdim ama siyah da olsa 6 serisi bulmuşken kullanmadan geçmek olmaz, bu yüzden Borusan görevlisini de yanıma alarak 6.30'a doğru yöneldim. Her ne kadar test aracında 18'lik ufak jantlar seçiliyse de Bagaj kapağının yaptığı kavis, düşük gözleri, uzun boyu ve basık duruşu ile 6 serisi diğer tüm Bangle tasarımlarını çatlatırcasına albenili duran bir araç olarak önümde boylu boyunca uzanmaktaydı.



İÇ



Yeni nesil uzaktan kumandayla aracı açıp şoför mahalline yerleştiğimde ise BMW'nin yeni dizayn felsefesinin orta karar bir yorumu olduğu yargısına resimlerinden vardığım 6 serisi, beni bu noktada da şaşırtamaması ile karşılaştım. E60 5 Serisi ve E65 7 Serisine oranla daha samimi bulduğum kokpit ve göstergeler, i-drive kullanmayan 3 Serisi'ne kıyasla ise i-drive sebebiyle daha az kullanıcı dostu idi. Spor sınıfta yer alan bir araçta 16:9'luk devasa bir ekranın sürücünün gözünün önüne sokulması da benim tarzım olmayan bir uygulamaydı ama rahatlıkla ayarlanabilen ve konforlu olduğu ilk oturuşta hissedilen spor koltukların yüzü suyu hürmetine mazur gördüm ve start düğmesine basarak çalıştırdım 6.30'u.



SÜRÜŞ



Alışveriş merkezinin hıncahıç dolu otoparkında yol almaya başladığımdan itibaren ilk gözlemim aracın hakikatten çevredeki tüm insanların bakışlarını üstüne topladığıydı. Kimisi hayret, kimisi takdir, çoğu da kıskançlık dolu bu bakışlardan trafik elverdiğince çabuk sıyrılarak Borusan'ın çizmiş olduğu "ağır trafikte sürüş deneyimi" rotasının başlangıç noktası olan otopark çıkışına vardığımda 6.30 hakkındaki ilk yorumum, otomatik vitesi, rahat koltukları ve yumuşak direksiyonu ile şehir içi kullanımına yatkın karakterde, kolay kullanımlı bir araç olduğu yönündeydi.

Test rotasına başlarken vitesi manuel konuma aldım ve trafiğin izin verdiğince gaza yüklendim....Klasik steptronic huyu ile çok kısa bir bekleme sonrasında aracın gaz komutlarına küçük motor / iri cüsse orantısıyla dalga geçercesine net yanıtlar verdiğini görmek beni mutlu etmedi desem yalan olur. 258 HP'lik 3 litre hacmindeki motor, aracı ele avuca sığmaz bir "asfalt canavarı"ndan ziyade asfaltla barışık bir "luxury cruiser" otomobili şeklinde hareket ettiriyordu.

Devir yükseldikçe sıralı altılının sesi beni gaza daha da yüklenmeye teşvik etse de, gerek trafiğin yoğunluğu, gerekse aracın standart tip süspansiyona sahip olması beni frenleyen etkenler olarak karşımda duruyordu.

Yeri gelmişken belirtmek gerekirse, bu aracı alacak kişilere nacizane tavsiyem, mutlaka spor süspansiyon ve 19' jant-lastik seçeneğini tercih etmeleri yönünde. Zira standart jant-lastik-süspansiyon ile viraj içerisinde kendinizi kesinlikle güvenli hissetmiyorsunuz. Bunu en açık olarak, daha önceleri A6 3.2FSI Q ile uçarcasına geçtiğim bir virajda 6.30i ile kopma tehlikesi yaşadığımda hissettim.


SONUÇ

BMW 6.30i, 6 Serisinin alışılmadık albenili dış görünümüne, görece kabuledilebilir i-drive'lı Bangle iç dizaynına ve sportiflikle normallik sınırları arasında gezinen çok güzel sesli sıralı altılı 3.0 motora sahip bir luxury-cruiser aracı.


AMA KESİNLİKLE BİR ASFALT CANAVARI DEĞİL, CANAVAR İSTEYENLERİN İSE 6.50İ VEYA DAHA DA GÜZELİ M6 SEÇENEKLERİNİ TERCİH ETMELERİNDE FAYDA VAR.

SHARKFIN TEST KARNESİ


Olumlu:

+Dikkat çekici dış görünüm.
+Sportif bir araca göre geniş iç hacim.
+Şehir içi kullanım kolaylığı.
+Performans odaklı olmayan sürücüyü tatmin edebilecek çok güzel sesli motor.

Olumsuz:

-Kabul edilebilir de olsa, sportif tanımına ve fiyuat etiketine yakışmayan iç görünüm.
-Standart süspansiyon, jant ve lastikler ile sportif görünümüne yakışmayan, hantal ve yumuşak sürüş dinamikleri.
-Performans odaklı olan sürücüyü canından bezdirecek, düşük güçlü motor.



SHARKFIN MÜŞTERİ KILAVUZU:

Eğer imkanınız var ise 6.50i veya daha da iyisi M6 tercih etmenizi öneririm.

Performans odaklı değilim, bir cruiser araç istiyorum, ancak ara sıra da gaza gelirim diyorsanız:

6.30i'yi Mutlaka 19' jant lastik ve sportif süspansiyon tercih etmenizi öneririm.

Eğer ben kendimi tutarım, gaza gelmem, şehir içi fiyaka otomobili olarak 6 serisi isterim derseniz standart paket 6.30i işinizi görecektir.



*2009 yılı itibariyle BMW 6 Serisinin ikinci el fiyatlarları ciddi oranda gerilemiş durumda, bu sebeple orjinal bir parça bulursanız kolleksiyona katmak babında akıllıca olabilir düşüncesindeyim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bir de Benden Dinleyin: Lamborghini LM002

  #otomobilgurmesi ‘nde bugünkü lezzet konuğumuz 1986-1993 yılları arasında yalnızca 328 adet üretilen, 345 mm ile tüm zamanların en geniş t...