24 Mayıs 2010 Pazartesi

BMW 5.30d (F10)

Memleket dışında yaptığımız otomobil test sürüşlerinin memlekette yaptıklarımızı geçtiği şu günlerde güncel ve iddialı bir aracı Ankara Esenboğa havalimanı yolunda limitlerinde kullanarak test etme olanağı buldum.

Bu güncel ve bir o kadar iddialı araç Almanya’nın Bavyera Bölgesinin iftihar kaynağı otomobil üreticilerinden BMW’nin F10 üretim kodunu taşıyan 5 Serisinin ülkemizde hali hazırda satışa sunulan 2 modelinden biri olan 5.30d idi (Diğeri 5.30i).

Araç hakkındaki izlenimlerimize geçmeden evvel adetimiz olduğu üzere girizgah kısmında biraz daha detaylı geri plan bilgisi verelim.

Pek çoğunuzun malumu olduğu üzere BMW markasının otomobilleri yaklaşık 10 senedir Chris Bangle isimli Amerikan vatandaşı şef dizaynırın beğenisine ve zevksizliğine emanet edilmişti. Bangle E65, E90 ve E60 gibi hepsi birbirinden iddiasız ve marka geleneğine ihanet eden modellerin hamisi olması sebebiyle benim ve pek çok BMW fanatiğinin gözüne satış başarısı ne olursa olsun giremedi ve geçen yıl itibariyle yerini Adrian Van Hooydonk isimli Hollanda vatandaşı yeni şef dizaynıra bıraktı.

Yeni şef dizaynırın ilk işi 2009 model yılında satışa sunulan F01 yeni 7 Serisi oldu. Şaşı gözleri sebebiyle eleştirsek de Bangle çizgisinden çok daha zarif olduğu aşikar olan Hooydonk üslubunu açıkçası beğendiğimizi ifade etmemiz gerekir. Bangle döneminde yılların sürücüye dönük BMW kokpitinden vazgeçilirken Hooydonk döneminde bu karakteristik özelliğin kullanımına geri dönülmesi biz klasik BMW hayranlarını fazlasıyla memnun etti.

Bugünkü test izlenim konuğumuz F10 BMW 5.30d de Hooydonk ekolünün ikinci temsilcisi konumunda bulunduğundan genel olarak Bangle dönemi BMWlerinden çok daha zarif ve elegant görünmekte ve sürücüye göre şekillendirilmiş olduğunu özellikle sürücüye doğru hafif meyilli iç dizaynıyla ifade etmekte.

Gelelim SharkfinTestDrive izlenimlerini aktarmaya:

Dış:



Tek kelimeyle belirtmek gerekirse “KİBAR” görünümlü bir araç yeni 5 Serisi. Tüm yeni dönem BMW’lerinde olduğu gibi otomobili boydan boya geçen ince bir omuz çizgisi taşıyan aracın ön dizaynı yeni Z4’e gönderme yaparken arka dizaynı da ince ve geniş stopların katkısıyla temiz ve görece sportif bir görünüm arz ediyor.



BMW’nin 2 yıl kadar önce tanıtımını yaptığı Gina konseptinden alıntı kaput üstü dar v harfi şeklindeki çizgiler de F10 kasanın dizaynına yön veren temel karakteristik özelliklerden bir tanesi.

Yekun itibariyle aracın dış dizaynına hayran olmamakla birlikte beğendiğimizi belirterek geçelim iç mekan konusundaki izlenimlerimize.


İç:




Yeni 5 Serisindeki beklide en sevindirici gelişme iç mekanda klasik BMW tasarımına dönüş yolunda önemli bir adım olan sürücüye doğru yönlendirilmiş kokpit tasarımı. Pek çoğunuzun malumu olduğu üzere, yaklaşık 10 yıl süreyle bu karakteristik BMW özelliğinden vazgeçilmesi sadık BMW hayranlarını derinden üzmüştü. Chris Bangle’ın patron olduğu bu dönemde düz kokpit tasarımları ve kaba hatlı iç dizayn elemanları sebebiyle BMW kabinleri pek tat vermezken Hooydonk döneminde modern teknolojik imkanlar klasik tasarım çerçevesinde değerlendirilerek son derece göze ve gönle hoş gelen bir iç mekan oluşturulmuş durumda.

BMW’nin kokpit sadeleştirilmesinde öncüsü olduğu ama maalesef kullanışlılık açısından çok da başarılı olamadığı “i-drive” isimli merkezi kumanda sistemi yeni 5 Serisinde ciddi manada elden geçirilmiş ve yardımcı menü tuşlarının eklenmesi ile kullanışlılığı oldukça artırılmış. Bunun dışında, otomobilin dashboard’unda gerek çift bölgeli dijital klima sistemi kumandaları gerekse müzik sistemi kumandaları itibariyle göze hoş gelmeyen, kullanışsız olan her hangi bir nesne bulunmamakta.




Bizim test ettiğimiz araç siyah Dakota deri döşemeye sahipti ve koyu renk kullanımı sebebiyle kabin gerçekte olduğundan dar hissettiriyordu ancak showroomda bulunan bej döşemeye sahip araçta da gözlemlediğimiz üzere yeni 5 Serisinin içi hem fizik kanunları itibariyle geniş hem de renk seçimine göre genişliğini gözle görülür şekilde de hissettirebiliyor.

Arka koltuklara geçildiğinde, gerek omuz gerek baş gerekse diz mesafesinin geniş olduğu ilk gözlemimiz oldu. Buna ilaveten, opsiyonel donanımlar olan ısıtmalı ve soğutmalı koltuklar, çift multimedya ekranı, arka çift bölge klima sistemi seçildiğinde bir üst segmentteki bir araçta seyahat ettiğinizi düşünebilme imkanını sunuyor size yeni 5 Serisi.

Sürüş:



Gelelim Sharkfintestdrive kriterlerinin en önemlisi olan sürüş izlenimlerine. Öncelikle aracın kalbinden yani 3.0 litre hacmindeki turbo beslemeli dizel motorundan bahsedelim.

245 HP güce 540 NM torka sahip bu motor lansman tarihi itibariyle Ülkemizde satın alabildiğiniz yegane dizel motor. Önümüzdeki dönemde ise satışların çoğunu oluşturacak 184 HP’lik 2.0 litre 5.20d ve 204 HP’lik 3.0 litre 5.25d motorlu versiyonlar yollara çıkmış olacak. 5.30d’nin motoru kağıt üstünde olduğu kadar pratikte de ciddi manada etkileyici bir makine.

0-100km/s hızlanması sadece 6.3 sn süren araç, 1750-3000 devir/dakika arasında verdiği 540 NM’lik tork ve 4000 d/d’de verdiği 245 HP’lik güç ile asfaltı adeta kazıyarak yol alıyor ve benim diyen pek çok spor otomobili geride bırakan bir performans ortaya koyuyor. Test parkurumuzda aracın limitöre girdiği 250 km/s’lik hıza çok rahatlıkla ulaştığımızı ve meyilli bir yolda limitör olmadığı taktirde bu aracın bu motorla 270 km/s gibi bir hızı da çok zorlanmadan yakalayabileceğini belirtmiş olayım.

Bu fevkalade performansın karşılığında bir bedel ödenmesi gerekiyorsa bu da pek çoğunuzun tahmin edeceği üzere tüketim konusunda oluyor. Aracı 3 kişi üst üste test ettik ve en mülayim kullanan arkadaşımızın pilotajında dahi 13.1 lt/100km’lik tüketim rakamının altına düşemedik.

Bundan hareketle aracın performanslı kullanımda rahatlıkla 15 lt/100km ortalamasında, normal kullanımda ise 10 lt/100km ortalaması civarında tüketeceğini ve bunun 6.1 lt/100km’lik fabrika tüketim rakamlarından birkaç fersah yüksek olduğunu belirtebiliriz.

Bu sebeple, ekonomiyi birinci planda tutan kullanıcılar için 5.30d’nin çok da avantajlı bir seçim olmayacağını, bu tür kullanıcıların 4 silindirli 5.20d’yi beklemelerinin veya başka bir araç tercih etmelerinin daha yerinde olacağını ifade edersek hata yapmamış oluruz.

Konfor konusunda ise bu BMW’nin daha önceki hiçbir 5 Serisi’nde olmadığı kadar sessiz ve rahat sürüş sunduğunu belirtebiliriz. Pencereler kapalıyken aracın dizel olduğunu anlamanızın mümkün olmadığı derecede sessiz ve sert kasislerden geçerken dahi çok sarsılmadığınız yumuşaklıkta bir araç olmuş yeni 5 Serisi. Opsiyonel donanımdaki interneti dahi içeren multimedya ekranları ve 4 zonlu klima gibi donanımlarla bu konforu eğlenceye dönüştürmek de işten değil açıkçası.

Yol tutuş ve sürüş dinamikleri ise konfor konusundaki kazanımların kaçınılmaz karşılığı olarak aracın olumsuz puanlar aldığı noktalar. Şuana kadarki hiçbir 5 Serisi’nin olmadığı kadar konforlu olan F10 5 Serisi; yapay elektro hidrolik direksiyon sistemi ve yumuşak süspansiyonları sebebiyle aynı zamanda tüm zamanların en hissiz ve sportiflikten uzak 5 Serisi olarak da tarihe geçmiş durumda.

BMW yetkilileri her ne kadar opsiyonel donanımdaki aktif direksiyon ve spor süspansiyon sistemleriyle bu sorunların çözülebileceğini belirtmiş olsa da standart donanım ile yüksek süratlerde ve sert virajlarda çok kararlı, hisli ve rafine bir sürüş sun(a)mayan bir BMW’nin, marka kültürüne pek de uymadığını belirtmemiz kaçınılmaz oluyor.

Sürüş konusunda son olarak eklemeliyiz ki yeni BMW 5 Serisi sahip olduğu çok gelişmiş (çok-kameralı) park yardımcısı sistemi ile park etmesi en kolay büyük sınıf otomobillerden biri haline gelmiş durumda. Vites kolunun önünde bulunan kamera tuşuna bastığınızda kuşabakışı pozisyonunun da dahil olduğu pek çok açıdan aracınızı-etrafını-park etmeniz gereken rotayı görebilmektesiniz ve bu inanın park etme işini tabiri caizse çocuk oyuncağından da kolay bir duruma getirmekte.

Sonuç:

F10 kasa kodlu Yeni BMW 5 Serisi, kibar ve şık dış görünümü, sürücüye dönük kokpit gibi klasik BMW dizayn karakteristiklerinin modern teknolojiyle sentezlendiği geniş iç mekanı, güçlü ve performanslı motoru ve konforlu sürüşü ile gelen artıları; bir o kadar müsrif tüketimi olan motoru ile hissiz direksiyonu ve sportiflikten uzak yol tutuşuyla gelen eksileri neticesinde vasatın bir nebze üzerinde başarı kazanarak test arşivimizde yerini aldı.

Sharkfin Test Karnesi:


Olumlu:

+Kibar ve şık dış görünüm.
+Sürücüye dönük kokpit tasarımı.
+Geliştirilmiş merkezi kontrol nitesi (i-drive)
+Geniş iç hacim.
+Çok gelişmiş ve çeşitli teknolojik donanımlar.
+Çok performanslı motor ve 8 ileri steptronic şanzıman.
+Konforlu ve sessiz sürüş.

Olumsuz:

-Yüksek tüketim.
-Hissiz standart direksiyon sistemi.
-Virajlarda fazla yatan ve yüksek süratte çok güven vermeyen standart yumuşak süspansiyon sistemi.

Bir de Benden Dinleyin: Lamborghini LM002

  #otomobilgurmesi ‘nde bugünkü lezzet konuğumuz 1986-1993 yılları arasında yalnızca 328 adet üretilen, 345 mm ile tüm zamanların en geniş t...