E84 kasa kodu ile 2009 yılında üretim bantlarına giren ve BMW'nin X kısaltmasıyla andığı Spor Aktivite Aracı (Sports Activity Vehicle - SAV) sınıfının C segmentini oluşturan X1'i 2010 yılının son haftalarından birinde karlı bir kış gününde test ettim. Araca ilişkin izlenimlerim aşağıdadır.
DIŞ
Van Hooydonk'un Şef Dizaynır bayrağını teslim alması sonrasında piyasaya sunulan tüm diğer BMW'ler gibi X1 de eski BMWleri çağırıştırır şekilde sportif bir duruşa sahip. Upuzun burun mesafesi yandan bakıldığında Z4 roadster'ı hatırlatıyor. Yatık ön cam, motor kaputunun üstüne kadar taşan çekik gözlü far takımı, oldukça açılı konumlandırılmış coupévari D sütunu ve kendinden spoilerlı gibi görünen oyuk bagaj kapağı ile son derece modern ve sportif bir dış görünümü var X1'in. Jant seçimine ve dış renk kombinasyonuna göre (aracın ön tampon altı spoiler, yan marşpiyeler gibi kimi parçaları mat krom renginde sipariş edilemilmekte) yoldan geçen pek çok kimsenin dikkatini çekebilecek bir X1'e sahip olmak inanın çok zor değil.
İÇ
Aracın içine geçtiğimizde, üyesi bulunduğu 1 serisi gamının sade ve temiz çizgilerinin korunduğunu görüyoruz. Bu hem fonksiyonellik, hem sağlamlık hem de görünüm olarak X1'in hanesine kocaman bir artı puan verebileceğimiz anlamına gelmekte. Bununla birlikte, tıpkı diğer 1 serisi modellerinde olduğu gibi materyal kalitesinin 3-5-7 serisi gibi daha üst serilerle kıyaslandığında biraz daha düşük seviyede kaldığını da belirtmeden geçemiyoruz.
Malumunuz olduğu üzere, hafifçe sürücüye dönük şekilde konumlandırılmış orta konsol, yıllardır BMW markasının adeta simgesi olmuş bir özelliktir. Her ne kadar son 10 yılda BMW markasına yön veren Chris Bangle tarafından bu özellik rafa kaldırıldıysa da Van Hooydonk ile bu karakteristik olduğu kadar sportifliğe vurgu yapan dizayn elemanının geri dönmiş olması BMWseverler için gayet olumlu bir gelişme.
Far kumandalarından çift bölgeli dijital iklimlendirmeye sahip klima cihazının tuşlarına, ses sistemi kontrollerinden i-pod ve aux girişlerine kadar herşeyin yerli yerinde ve kolaylıkla bulunabilir/kullanılabilir olduğu kokpitte eleştirilebilecek yegane nokta ise bardaklığın tıpkı diğer 1 ve 6 serilerinde olduğu gibi vites konsolu yanına "sonradan tutturulan" bir kol şeklinde -kırılgan ve araç harmonisine aykırı nitelikte olması düşüncesindeyim.
Aracın kabin genişliği ise 4457 mm'lik dış uzunluğu dikkate alındığında ön ve arka koltuk için gerek diz mesafesi gerekse baş mesafesi bakımından başarılı olarak adlandırılabilir. Fakat X1'in 1789 mm'lik en mesafesi sebebiyle arka koltuklarda 3 kişi oturduğu taktirde bu kişilerin oldukça samimi olmasına yol açabileceğini aracı satın almak isteyen kalabalık ailelerin göz önünde bulundurmalarında fayda var.
Bagaj boyutları için ise yine aracın kompakt segment (C Segmenti) sınırları dahilinde yer alan dış boyutlarına paralel olarak "yeterli ve kullanışlı" ifadesi kullanılabilir. Arka koltuklar dik konumda iken 420lt hacme sahip olan bagaj, koltuklar yatırıldığında ise 1350lt seviyesine çıkabilmekte -ki bu 4 kişilik bir ailenin makul sayıdaki bagajını zorlanmadan taşıyabileceği, yahut 2 kişilik bir kullanıcı nüfusu ile birlikte çok sayıda malzemeyi seyahat ettirebileceği anlamına gelmekte.
SÜRÜŞ
Gelelim Sharkfintestdrive'ın en can alıcı -yeri geldiğinde maalesef bazı araçlar için kalp kırıcı- kısmı olan Sürüş değerlendirmesine.
Haldex kavrama sisteminin can damarını oluşturduğu X1'in xdrive isimli 4x4 çekiş sistemi, rutin olarak aracın motor gücünü ön ve arka için sırasıyla %40 ve %60 oranlarında paylaştırıyor. Bir SUV veya BMW'nin adlandırışı ile SAV için dahi ziyadesiyle alçak bir alt-yüksekliğine sahip olan X1, sert ayarlanmış süspansiyonları ve çok kollu bağımsız arka aksı ile hakikaten "benim diyen" pek çok otomobilin dahi sahip olamadığı bir stabilite ve yol tutuş kabiliyetine sahip.
Başarılı yol tutuşa sahip olan pek çok araç gibi X1 de konfordan taviz veriyor. Sert süspansiyon, patlamayan sert Runflat lastikler ve sert koltuk minderleri sebebiyle özellikle arka koltukta oturan yolcuları özellikle bozuk zeminli yollarda sarsıntılı bir seyahat beklemekte. Kaymak asfalt tabir ettiğimiz düzgün ve geniş yolarda ise X1 gerek başarılı yol tutuşu gerekse daha az sarsıntıya maruz kalması ile sürücüsünü olduğu kadar tüm yolcularını da mutlu etmeyi biliyor.
Test aracımızda bulunan 2 litrelik commonrail teknolojili turbodizel motor ürettiği 177 HP'lik güç ve 350 NM'lik tork ile gerek asfalt gerekse hafif arazi için gayet başarılı bir performans ortaya koyuyor. 8.5 saniye civarı 100 km/s hıza çıkan Xdrive20d, 210 km/s'lik düz yol azami hız seviyesini rahatlıkla yakalayabildiği gibi 350 NM'lik torkun katkısıyla çok başarılı ara hızlanma zamanlarına imza atıyor.
Tüketim hususunda ise aracın boyutları için görece yüksek, performansı göz önünde bulundurulduğunda ise normal denilebilecek bir icraat sergiliyor X1. İşi rakama dökmek gerekirse normal bir kullanım ile şehir içinde yaklaşık 9 lt/100km, şehir dışında ise 6 lt/100km seviyesinde bir yakıt tüketimi var Xdrive20d'nin.
Aracın motoru, 6 ileri Steptronic şanzıman ile uyumlu çalışmakla birlikte gürültü seviyesi konusunda hala iyileştirmeye ihtiyaç duymakta.
SONUÇ
BMW X1 Xdrive20d, çekici, sportif ve modern dış görünümü, kafi genişlikte olan ve kullanışlı kabini ve bagajı ve başarılı yol tutuşu ile sportif ve kalabalık olmayan aileler için sağlam bir alternatif sunuyor. Bununla birlikte, boyutlarına oranla opsiyonlarla daha da artabilen çok yüksek fiyatı (bu motor tipiyle 48.000 ile 60.000 Euro arasında değişen bir fiyat skalası bulunmakta), çok geniş olmayan iç ve bagaj hacmi ve bozuk yollardaki düşük konfor seviyesi ile kısıtlı bütçeli ve konfor odaklı tarzı olan kalabalık aileler için ise çok iyi bir tercih olacağını söyleyemiyeceğiz.
SHARKFIN TEST KARNESI
Olumlu
+Çekici ve sportif dış görünüm
+Fonksiyonel ve yeterli iç mekan
+Yeterli ve genişletilebilir bagaj
+Başarılı yol tutuş
+Başarılı performans/tüketim sunan dizel motor
Olumsuz
-Çok yüksek satış fiyatı
-Çok yüksek opsiyonel donanım fiyatları
-Bozuk zeminlerde düşük konfor seviyesi
-Gürültü seviyesi yüksek motor