Küreselleşme ve uluslararası trendler her sektörde olduğu gibi otomotiv sektöründe de hakim konuma gelmekte. Bu olgunun varacağı noktanın yeknesaklık olacağını ve bunun da uzun vadede ekonomik gelişimi durma noktasına getireceği düşünülürken, Kapitalist ekonomi düzeni kendine yine akacak insanlara envai çeşit ürünler satabilecek bir açılım yarattı: "Kişiselleştirme".
Bu "sıkıcı" ekono-politik gelişim trendlerine dair girişi yaptıktan sonra geçelim otomotiv sektöründeki kişiselleştirme modasının en yeni temsilcilerinden, bugünkü test konuğumuz Renault Captur'a dair izlenimlerimizi aktarmaya.
DIŞ:
Platform kardeşi olan Yeni Clio ile benzeşen ama bir şekilde ondan daha agresif ve çekici görünmeyi başaran, iddialı bir dış tasarım çizgisi var Renault Captur'un. Hele buna bir de çift/kontrast renkli karoser, kromaj ve piyano siyahı kaplamalar, geniş bir jant yelpazesi ve çeşitli çıkartmalar eklendiğinde adeta moda tabirle "ikoncan" görünümünde bir Captur elde etmeniz işten bile değil.
Bu geniş seçimli menüye ilaveten büyük marka logosu, çekik gözlü farlar, çıkık çamurluklar, kısa çamurluk-tampon mesafeleri ve sert görünümlü tampon altı, yan maşpiye takımları gibi tasarım unsurlarının mevcudiyeti de bu görece küçük aracı olduğundan daha cüsseli ve albenili gösteren diğer unsurlar.
Dış tasarımı itibariyle eleştirecek pek bir nokta bulamadığımız Captur'a kocaman bir aferin verdikten sonra geçiyoruz aracın iç kısmına dair izlenimlerimize.
İÇ:
Ama krom dokunuşlar, piyano siyahı kaplamalar ve daha kaliteli seçilmiş döşemelerle aracın daha üst segmentte konumlandırılan, daha albenili bir model olduğunun altı çizilebilmiş yine de. Bu arada döşemelerden bahsetmişken birkaç detay bilgi daha vermemizin faydalı olacağını düşünüyoruz. Zip Collection adı verilen koltuk döşemelerinde 8 ayrı tasarım ve renk arasından tercih yapılabiliyor ve fermuarlar vasıtasıyla kolaylıkla değiştirilebilen bu döşemeler, aynı zamanda çamaşır makinasına atılarak temizlenebiliyor.
Yüksek tavanın ve geniş dingil aralık mesafesinin de etkisiyle gayet ferah bir iç hacmi bulunuyor Captur'un. Arka koltuklar bagajı genişletmek maksadıyla öne alındığında ise aracın arka koltuk hacmi yalnızca çocukların rahat edebileceği bir pozisyona gerilerken bagajı da o oranda büyüyor (377 litreden 455 litreye).
Renault Captur bünyesinde bulunan diğer innovatif unsur ise klasik torpido gözünün yerini alan akıllı çekmece sistemi. 11 lt hacmindeki bu kocaman gözde envai çeşit nesneyi depolayabilmeniz büyük bir avantajken; ön yolcu koltuğunda bir kişinin oturması durumunda işbu çekmecenin açılamıyor olması da en az o kadar büyük bir dezavantaj düşüncesindeyiz.
Captur'un hem kullanım keyfini artıran hem de iç kısmının daha gösterişli görünmesini sağlayan bir diğer unsuruysa R-Link adı verilen geniş ekranlı multimedya/navigasyon ünitesi. Bluetooth üzerinden telefon kiti özelliği, Facebook ve Twitter başta olmak üzere çeşitli internet sitelerine mobil telefonunuz üzerinden bağlanma becerisi, araç hoparlörlerinden farklı motor akustik sesleri dahi vermeye uzanan bir uygulama kitaplığına sahip olması, bunun yanında da MP3, CD, Radyo dinlemek ve Navigasyon ile sizi gideceğiniz yere rotalandırmak gibi klasik multimedya özelliklerine sahip olan R-Link'in mevcudiyetinin bile bu aracı satın alacak müşteri kitlesinin tercih sebebi olabileceği kanaatine vardık.
SÜRÜŞ:
Gelelim testimizin en önemli ve yeri geldiğinde kırıcı olabilen kısmı olan sürüşe. Anahtarsız giriş (Keyless Entry) ve Anahtarsız Sürüş (Keyless Go) özelliklerine sahip olan 1.2 litre turbo beslemeli benzinli TCe motora ve EDC isimli çift kavramalı yarı-otomatik şanzımana sahip olan tam donanımlı test aracımızın direksiyonuna oturup çalıştırma butonuna bastığımızda son dönemdeki düşük hacimli motora sahip diğer araçlara nazaran biraz daha yüksek tonda bir motor sesiyle karşılaşıyoruz.
Test aracımızdaki 1.2 litrelik turbo beslemeli benzinli motor, 120HP'lik güç ve 190NM'lik tork değerlerini 6 ileri çift kavramalı yarı-otomatik şanzıman EDC vasıtasıyla ön tekerleklere aktarıyor. Motor kağıt üstünde hacmine göre oldukça güçlüyken, mülayim yapıdaki EDC şanzımanın da etkisiyle pratikte tatminkarın/vasatın üstünde bir performans ortaya koyamıyor.
11.5 saniye gibi 100kms hıza ivmelenen ve uzun bir düzlükte 200kms'lik azami hızı yakalayabilen 1.2TCe motor ve EDC Şanzıman ikilisi, Volkswagen Grubu'nun benzeri küçük hacimli motor (TSI) ve yarı-otomatik şanzıman (DSG) ikilisi kadar başarılı olamıyor performans kriterinde netice itibariyle.
Tüketim ise ortalama bir kullanım tarzıyla şehir içinde 8lt/100km, şehir dışında da 6lt/100km gibi rakamlarda gerçekleşirken; agresif kullanımda bu rakamların 2 lt/100km hatta bunun da üzerinde de tüketilebiliyor. Yine TSI&DSG ikilisiyle karşılaştırırsak TCe&EDC'nin bir miktar daha az tükettiğini belirtebiliriz.
SONUÇ:
Albenili tasarımı, geniş kişiselleştirme seçenekleri, R-Link Multimedya/Navigasyon Sistemi, Akıllı Çekmece ve Zip Collection, gibi innovatif özellikleri, boyutlarına göre tatminkar iç ve bagaj hacmi ve sınıfının gereklerini yerine başarıyla getirebilen motor-şanzıman-yürüyen aksamı ile Renault Captur B-Crossover segmentinde oldukça iddialı bir seçenek. Clio'ya fazlasıyla benzeyen iç görünümü ve görece düşük kalitede materyaller kullanımından rahatsız olmazsanız rahatlıkla tercih edilebileceği kanaatindeyiz.
TEST KARNESİ:
Olumlu:
+Şık ve çekici dış görünüm.
+Geniş kişiselleştirme olanakları.
+R-Link Multimedya/Navigasyon Sistemi, Akıllı Çekmece ve Zip Collection gibi innovatif özelliklerin mevcudiyeti.
+Tatminkar yol tutuş/yol konforu dengesi.
+Başarılı iç ve bagaj hacmi verileri.
Olumsuz:
-İç kısımda Clio'dan alınan sert dokunuşlu plastik parçalardaki düşük materyal kalitesi.
-Mülayim karakterli EDC şanzıman.
-Akıllı çekmecenin ön yolcu koltuğunun dolu olduğu durumlarda açılamıyor oluşu.
-Akıllı çekmecenin ön yolcu koltuğunun dolu olduğu durumlarda açılamıyor oluşu.
Keyifli sürüşler dileriz.