
Yurt içi - yurt dışı yoğun gündem arası kısa da olsa bir test izlenimi yazmak şart oldu. Kasım 2007 doğumlu E90 3.20iA'mızın 5000km'sini doldurmasını müteakip buyrunuz Sharkfin uzun dönem test izlenimi:
DIŞ:

E90 3 Serisinin muhtemelen ülkemizde en çok rağbet edilen rengi olan Siyah 3.20 açıkçası gönülden ziyade mantığımızla (çok ciddi bir indirimle) satın aldığımız bir araç ve açıkçası bu gönülsüzlüğümüzde aracın dış görünümünün minimize edilmişse de Chris Bangle imzası taşıyor olması önemli bir faktör oldu.
E65 7 Serisi faciası, E60 5 Serisi macerası derken yıllardır keskin eleştiri oklarımızı acımasızca sapladığımız Bangle, E9X 3 Serisinde olabildiğince (kendi standartlarında) muhafazakar bir dizayn çizgisi sergiledi ve profilden ve böbreklerin üst kısmı biraz hormonlu da olsa, önden tam manasıyla bir BMW, arkadan ise japonvari esintiler taşıyan üzgün duruşlu bir otomobil çıktı ortaya.
Bu noktada E90 3 Serisinin özünde aynı olmakla birlikte belli başlı dış donanımlarla görsel olarak daha kabul edilebilir bir çehre taşıyabildiğinin de altını çizmek isterim. Bazılarının bizim aracımızda da bulunduğu bu unsurlar:
1. Angel Eyes sahibi Bixenon farlar ve far yıkama sistemi
2. M Aerodinamik paket (ön-arka tampon, marşpiye, ayna)
3. Blackline arka stoplar
4. Motorsport jantlar
olarak sıralanabilir.
Netice itibariyle E90 3 Serisi, bir yandan tıpkı her geçen gün büyüyen genişleyen evlerimiz, lcd televizyon ebatlarımız gibi büyüme trendine uymuş bir modern otomobil, bir yandan da hala geçmiş jenerasyonlardan kendisine miras 3 Serisi’nin rafine sportif çizgisini taşıyan bir Bavyera Aslanı.
E65 7 Serisi faciası, E60 5 Serisi macerası derken yıllardır keskin eleştiri oklarımızı acımasızca sapladığımız Bangle, E9X 3 Serisinde olabildiğince (kendi standartlarında) muhafazakar bir dizayn çizgisi sergiledi ve profilden ve böbreklerin üst kısmı biraz hormonlu da olsa, önden tam manasıyla bir BMW, arkadan ise japonvari esintiler taşıyan üzgün duruşlu bir otomobil çıktı ortaya.
Bu noktada E90 3 Serisinin özünde aynı olmakla birlikte belli başlı dış donanımlarla görsel olarak daha kabul edilebilir bir çehre taşıyabildiğinin de altını çizmek isterim. Bazılarının bizim aracımızda da bulunduğu bu unsurlar:
1. Angel Eyes sahibi Bixenon farlar ve far yıkama sistemi
2. M Aerodinamik paket (ön-arka tampon, marşpiye, ayna)
3. Blackline arka stoplar
4. Motorsport jantlar
olarak sıralanabilir.
Netice itibariyle E90 3 Serisi, bir yandan tıpkı her geçen gün büyüyen genişleyen evlerimiz, lcd televizyon ebatlarımız gibi büyüme trendine uymuş bir modern otomobil, bir yandan da hala geçmiş jenerasyonlardan kendisine miras 3 Serisi’nin rafine sportif çizgisini taşıyan bir Bavyera Aslanı.
İÇ:

Yine E90 3 Serisi'nin muhtemelen en tutulan iç döşeme tipi ve rengi olan Bej Sensatec (Suni Deri) olarak satın aldığımız 3.20, spor direksiyon, opsiyonel ahşap kaplamalar ve premium paket donanımıyla gayet tatminkar bir duruş sergilese de bazı özellikleri yine de eleştirilmeden geçilemiyor.
Örneğin C Direğinin eğimi ve yüksek lokasyonlu arka koltuklar sebebiyle baş vurmadan arka koltuklara oturmak hemen hemen imkansız gibi. Buna ilaveten, ön koltukların arka-alt kısmının neredeyse yere kadar uzanması sebebiyle arkada yolcunun yeterli diz mesafesine rağmen sıkışıklık hissiyatına girmesi de bir diğer iç mekan olumsuzluğu.
Bunun dışında gerek son derece tatminkar işçilik kalitesi, kabin aydınlatmaları ve detayları, gerekse elektrikli perde ve efektif çalışan çift bölgeli klima gibi donanımlar, tam manasıyla premium orta sınıf araç referans kriterlerini belirliyor.
Son olarak, sürücü odaklı orta konsol geleneğinden vazgeçilmeseydi tüm kusurlarını göz ardı edebilecektim E90’nın…
Örneğin C Direğinin eğimi ve yüksek lokasyonlu arka koltuklar sebebiyle baş vurmadan arka koltuklara oturmak hemen hemen imkansız gibi. Buna ilaveten, ön koltukların arka-alt kısmının neredeyse yere kadar uzanması sebebiyle arkada yolcunun yeterli diz mesafesine rağmen sıkışıklık hissiyatına girmesi de bir diğer iç mekan olumsuzluğu.
Bunun dışında gerek son derece tatminkar işçilik kalitesi, kabin aydınlatmaları ve detayları, gerekse elektrikli perde ve efektif çalışan çift bölgeli klima gibi donanımlar, tam manasıyla premium orta sınıf araç referans kriterlerini belirliyor.
Son olarak, sürücü odaklı orta konsol geleneğinden vazgeçilmeseydi tüm kusurlarını göz ardı edebilecektim E90’nın…
SÜRÜŞ:

Sonuç:

“Freude am Fahren”, “Ultimate Driving Machine” …. Uluslararası pazarlarda olduğu gibi ülkemizde de üstün sürüş dinamikleri ve bununla harmonize edilmiş konforlu seyahat etme özellikleriyle tanınır BMW. E21’den bu yana her yeni jenerasyon piyasaya sunulduğunda, sportif ile konforlu kavramları arasındaki denge konfor yanına doğru bir adım daha yaklaşmakta ancak ortaya çıkan araç hala sınıf kriterlerini belirliyor olduğundan BMW 3 Serisi kendi sınıfı olan orta Premium segmentin en rafine aracı olma pozisyonunu korumaktadır.
E90, bu konuda marjinal olmasa da farklı bir çizgi yaratabilmiş bir 3 Serisi. Bir yandan E46’ya yakın bir konfor sunarken, diğer yandan E36’ya yakın bir sportif sertlik de veriyor sürücüsünün emrine. Geçmişte iki E36, güncel olarak ise hem E46 hem de E90 sahibi olarak sürüş dinamiklerine ilişkin olarak yapabileceğim en açık konumlandırma budur.
E90, gerek düzde gerekse virajda ürkütmeden, korkutmadan sürüş keyfi yaşatıyor, her ne kadar runflat (patlamayan) lastikleri konforu görece düşürse de sonuç itibariyle gayet rafine bir otomobil diyebiliyorum 3.20’ye.
Modele özgü performans ve tüketim verilerine gelince: 156HP’lik yeni nesil 4 silindirli valvetronic çift VANOS’lu 3.20iA, Sıralı 6’ya alışkın kulakların pasını alamasa da atmosferik bir motor için tatminkar bir performans ve tüketim ortaya koyuyor. 200 küsur km/s hızlarda dahi hızlanmasını sürdürürken performanslı kullanımda 10-12 lt, sakinde 7-8 lt civarı bir tüketimle yetinen çok başarılı 6 ileri steptronic şanzımana sahip 3.20iA, eski nesil 1.9 motora sahip E46 3.18iA’ma göre açıkçası bu noktada çok ileri bir noktada. Son nesil DTC ve ABS birlikteliği ise bir diğer E90 başarısı: virajda, düzde, ıslak ve kuruda mantık sınırları zorlanmadıkça araç size mutlak bir güven ve güvenlik hissi ve realitesi sunuyor.
E90, bu konuda marjinal olmasa da farklı bir çizgi yaratabilmiş bir 3 Serisi. Bir yandan E46’ya yakın bir konfor sunarken, diğer yandan E36’ya yakın bir sportif sertlik de veriyor sürücüsünün emrine. Geçmişte iki E36, güncel olarak ise hem E46 hem de E90 sahibi olarak sürüş dinamiklerine ilişkin olarak yapabileceğim en açık konumlandırma budur.
E90, gerek düzde gerekse virajda ürkütmeden, korkutmadan sürüş keyfi yaşatıyor, her ne kadar runflat (patlamayan) lastikleri konforu görece düşürse de sonuç itibariyle gayet rafine bir otomobil diyebiliyorum 3.20’ye.
Modele özgü performans ve tüketim verilerine gelince: 156HP’lik yeni nesil 4 silindirli valvetronic çift VANOS’lu 3.20iA, Sıralı 6’ya alışkın kulakların pasını alamasa da atmosferik bir motor için tatminkar bir performans ve tüketim ortaya koyuyor. 200 küsur km/s hızlarda dahi hızlanmasını sürdürürken performanslı kullanımda 10-12 lt, sakinde 7-8 lt civarı bir tüketimle yetinen çok başarılı 6 ileri steptronic şanzımana sahip 3.20iA, eski nesil 1.9 motora sahip E46 3.18iA’ma göre açıkçası bu noktada çok ileri bir noktada. Son nesil DTC ve ABS birlikteliği ise bir diğer E90 başarısı: virajda, düzde, ıslak ve kuruda mantık sınırları zorlanmadıkça araç size mutlak bir güven ve güvenlik hissi ve realitesi sunuyor.
Sonuç:
E90 3 Serisi almamak için elimden geleni yapıp pek çok alternatif araç test etsem de gerek 15 küsur yıllık bir BMW kullanıcısı ve meraklısı olmam, gerekse Borusan’dan çok çok ciddi bir indirim almış olmam hasebiyle 2008 model bir 3.20iA sahibi oldum. Araçla yaptığım her kilometre’de muadili Mercedes, BMW ve Jaguar gibi araçlardan çok daha keyifli ve görece daha rafine bir otomobil olduğuna, doğru bir tercih yaptığıma kanaat getirdim.
Her geçen gün daha Bangled hale gelse de 3 Serisi hala bir küçük Bavyera Aslanı.
Her geçen gün daha Bangled hale gelse de 3 Serisi hala bir küçük Bavyera Aslanı.
SHARKFIN TEST KARNESİ:
Olumlu:
+Son dönemin Bangled BMW Serilerine oranla daha kabul edilebilir, hatta ek donanımlarla sevilebilir bir dizayn. (Ancak…bkz. Olumsuz Kısmı)
+Rafineliğini kaybetmemiş sürüş dinamikleri ve keyfi.
+Üstün işçilik ve materyal kalitesi.
+Üstün motor, şanzıman ve yürüyen aksam teknolojisi.
+Rafineliğini kaybetmemiş sürüş dinamikleri ve keyfi.
+Üstün işçilik ve materyal kalitesi.
+Üstün motor, şanzıman ve yürüyen aksam teknolojisi.
Olumsuz:
Mercedes C Serisi
Audi A4
Jaguar X-Type
Lexus IS
Cadillac BLS
Saab 9-3
-Üzgün ve kişiliksiz arka görünüm ve böbreklerin üst kısmının abartılı kalınlığı ile Bangled olmaya ramak kalan dizayn hataları.
-Sürücü odaklılık bir yana dümdüz hale gelen kişiliksiz kokpit dizaynı.
- C Direğinin eğimi ve yüksek lokasyonlu arka koltuklar sebebiyle baş vurmadan arka koltuklara oturamamak. Oturduktan sonra da uzun boylu yolcular için ayak koyacak yer bulmakta zorluk çekmek.
Rakipleri:-Sürücü odaklılık bir yana dümdüz hale gelen kişiliksiz kokpit dizaynı.
- C Direğinin eğimi ve yüksek lokasyonlu arka koltuklar sebebiyle baş vurmadan arka koltuklara oturamamak. Oturduktan sonra da uzun boylu yolcular için ayak koyacak yer bulmakta zorluk çekmek.
Mercedes C Serisi
Audi A4
Jaguar X-Type
Lexus IS
Cadillac BLS
Saab 9-3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder