Uzun süredir bloga yazma fırsatı bulamamıştım. İş-güç-seyahatler gibi klasik bahanelerime artık alıştınız; bunlara ilaveten bu seferlik ekstra 2 bahanem de bulunmakta:
1. Blogun adını amacına en güzel şekilde yansıtacak bir isim arayışında idim.
2. Blogun facebook üzerinden faaliyet göstermekte grup sayfasını zenginleştirmek ve üye sayısını facebook üzerinden artırmaya çalışmakta idim.
Çok şükür yukarıda sıraladığım bahanelerim son derece müspet neticelere ulaşmamızı sağladı.
An itibariyle blogumuzun ve ekseriyetle bloga paralel çalışan facebook grubumuzun adını otomobilgurmesi.blogspot.com olarak değiştirdik ve http://otomobilgurmesi.blogspot.com/ adresinde yolumuza devam etmekteyiz,
https://www.facebook.com/groups/221160474583761/ adresinde faaliyet gösteren facebook grubumuzda da 128 kişilik kemikleşmiş bir takipçi sayısına ulaştık.
Gelelim bu uzun girizgahtan sonra Günün Lezzeti köşesinde konuğumuz olan Porsche 928'e.
1978-1995 yılları arasında Almanya'nın medar-ı iftiharı spor otomobil üreticisi Porsche tarafından Studtgart tesislerinde üretilen 928 günümüzde çok bilinmese de aslında Porsche tarihinde önemli bir kilometretaşı konumundadır.
928'in piyasaya sunulduğu 1978 tarihine kadar üretimi büyük oranda arkada konumlandırılmış boxer motorlu ve arkadan itişli kompakt spor otomobil 911 (öncesinde 356) modeli ile özdeşleşmiş olan Porsche için önde konumlandırılmış V8 motorlu, arkadan itişli ve marka için alışılmışın dışında 4 kişi için geniş hacim sunan kabini ve bagajı ile 928 yepyeni bir açılım anlamına gelmekteydi.
Marka tarafından sportif yol otomobili (Grand Tourer - GT) kategorisinde konumlandırılan 928 ilk piyasaya sunulduğunda yıllardır hemen hemen aynı formda üretilmekte olan 911 modelinin üretimine son vermeyi düşünen Porsche, "keyif makinesi" 911'in sadık kullanıcı ve hayranlarının gözünde ulaştığı "ikon" statüsüne geniş ve konforlu fakat 911'e oranla sıradan ve eğlence yoksunu duran 928'in ulaşmasının pek mümkün olmadığını her iki otomobilin satış rakamlarından çıkartmış olacak ki bu düşüncesinden (ebediyen) vazgeçti.
Günümüzde Porsche'nin GT olmasa da 4 kapılı coupe olarak tarif ettiği önden motorlu ve geniş iç-bagaj hacmi sunan Panamera modeli muazzam satış başarılarına imza atmaktaysa da, ona bu yolu açan atası 928 için satış rakamları itibariyle hayat çok da kolay olmamıştı.
Üretildiği 17 sene zarfında toplam 60.870 adet 928 üretim bandından inmişken, 2009 yılı Nisan ayından bu yana satışta olan Panamera'nın 3 yıl zarfında bu rakamın yarısını (30 binin üstü) yakaladığı düşünüldüğünde üretildeki dönemdeki konjonktürün otomobillerin satış performansı üzerindeki etkisinin ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz.
Velhasıl, çocukluğumda ve ilk gençliğimde hayalini kurduğum Porsche 928'e Ankara'nın Oran semtinde bulunan Ercanlar Otomotiv'in küçük müzesinde rastlayınca pek sevindim, biraz da duygulandım.
Çocukluğum, ilk gençliğim geride kalalı yıllar olmuştu ama üretiminin durmasından bu yana 17 sene geçmiş olan 928, bendeki göbek, dökülen saçlar gibi olgunlaşma/yaşlanma emarelerini taşımak bir yana; inci beyazı boyası, pırıl pırıl alaşım jantları krema beji iç aksamı ve keskin çizgileri adeta yepyeni ve dipdiri bir şekilde arz-ı endam etmekteydi.
Bu kadar gevezelik yeter, burada artık susayım da biraz veriler konuşsun.
1978 yılında Avrupa'da Yılın Otomobili seçilen ilk 928, mekanik enjeksiyonlu 4.5 litrelik motoru ve 3 ileri otomatik şanzımanı ile 222HP güç ve 363NM tork ortaya koymaktaydı. 8 saniyelik 0-100kms hızlanmasına ve 240kms'lik azami hıza sahipti.
Zaman içerisinde motor hacmi kademeli olarak 5.4 litreye çıkan 928, üretimden kaldırıldığı 1995 model yılında 4 ileri otomatik şanzımanıyla elde ettiği 350HP gücü ve 500NM torku ile 5.5 saniyede 0'dan 100kms'ye ulaşmaktaydı ve 275kms son hıza çıkabilmekteydi.
Baş döndürücü olmasa da dikkate değer performans rakamları ortaya koyan 928'i üretildiği döneme göre nadide kılan kimi özelliklerini sıralamak gerekirse:
-Ön tekerleklerin açısına göre pasif olarak devreye giren arka tekerlek yönlendirme (4WS) sistemi.
-Önde konumlandırılmış motor ile arkada konumlandırılmış şanzıman ve aktarma (transaxle düzen) sayesinde ön/arka arasında %50-%50'lik mükemmel ağırlık dağılımı.
-Dış gövde yüzeylerinde önemli oranda aluminyum kullanımı.
-32 sübaplı ve su soğutmalı V8 motorun kullanımı.
Keyifli sürüşler dilerim.
